15.12.2025,Ankara
Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu, TARIMKON tarafından Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat Sivil Toplum Eylemi programı kapsamında yürütülen “Daha Yeşil Yarınlar İçin Hassas Tarım, Sürdürülebilir Tarım Savunuculuğu” Projesi, Türkiye’de tarımın yeşil dönüşümünü sahada karşılığı olan, ölçülebilir ve yaygınlaştırılabilir bir modele dönüştürmeyi hedefleyen bütüncül bir girişimdir. Proje, iklim uyumu, kaynak verimliliği ve rekabet gücünü aynı çerçevede ele alır. Amaç, teknolojiyi tek başına bir vitrin olarak değil, su, gübre, enerji ve bitki koruma kullanımında optimizasyon sağlayan, verim kayıplarını azaltan ve çiftçi gelir dayanıklılığını güçlendiren bir karar disiplini olarak sahaya yerleştirmektir. Bu yaklaşım, Yeşil Mutabakat uyumu açısından kritik olan karbon ayak izinin azaltımı, toprak sağlığının korunması, biyo çeşitliliğin desteklenmesi ve izlenebilirliğin güçlendirilmesi hedefleriyle doğrudan örtüşür.
Projenin omurgasında iki temel hat bulunur. Birinci hat, hassas tarım uygulamalarının ve veri temelli üretim yönetiminin yaygınlaştırılmasıdır. Bu kapsamda pilot uygulamalar, saha gösterimleri ve teknik eğitimlerle üreticinin günlük kararlarını güçlendirecek pratik araçlar devreye alınır. Sensörler, uydu verisi, meteoroloji, toprak ve bitki izleme gibi veri kaynaklarının karar destek yaklaşımıyla birleşmesi, doğru zamanda doğru müdahale yapılmasını sağlar. Böylece su yönetiminde verimlilik artar, gübre ve pestisit kullanımında hedefleme güçlenir, enerji tüketiminde gereksiz maliyetler azalır, üretim istikrarı yükselir. Proje, üreticinin teknolojiyle yalnız bırakılmadığı, sahada danışmanlık, eğitim ve uygulama rehberleriyle desteklendiği bir model kurgular.
İkinci hat, sürdürülebilir tarım savunuculuğudur. TARIMKON, bu projede yalnızca uygulamayı değil, uygulamayı mümkün kılan politika, yönetişim ve toplumsal sahiplenme zemininin güçlendirilmesini de hedefler. Bu nedenle proje boyunca sektörel sivil toplum kuruluşları, üretici örgütleri, kooperatifler, yerel yönetimler, özel sektör temsilcileri ve ilgili kamu kurumlarıyla düzenli istişare toplantıları yapılır. Aynı zamanda üniversiteler ve araştırma kurumlarıyla teknik doğrulama ve yöntem geliştirme hattı kurulur. Gençlerin ve genç girişimcilerin dönüşüm sürecinde aktif rol alması için, gençlik odaklı oturumlar, mentorluk buluşmaları ve uygulamalı atölyeler düzenlenir. Çiftçilerle yapılan saha görüşmeleri ve odak toplantıları ise projenin en kritik doğrulama mekanizmasıdır. Çünkü sahaya temas etmeyen her çözüm, iyi niyetli olsa bile ölçeklenemez, kalıcılaşamaz.
Bu çok paydaşlı yaklaşım, projenin çıktılarının yalnızca bir etkinlikler dizisi olarak kalmamasını sağlar. Proje, somut savunuculuk araçları üretir. Politika notları, öneri setleri, paydaş taahhüt metinleri ve izleme göstergeleriyle, yeşil dönüşümün tarımdaki karşılığını karar vericiler için anlaşılır ve uygulanabilir hale getirir. Bu çerçevede hedef, ortak bir dil geliştirmektir. Çiftçinin maliyet baskısını gözeten, üniversitenin bilimsel doğrulamasını içeren, sivil toplumun sahadaki güven ilişkisini kullanan, özel sektörün teknoloji ve finans kapasitesini devreye alan bir ortak akıl hattı kurulur. Bu hat, aynı zamanda toplum nezdinde tarımın yalnızca üretim değil, gıda güvenliği, iklim güvenliği ve stratejik dayanıklılık meselesi olduğu bilincini güçlendirir.
Proje, ölçüm ve izleme disiplinini merkeze alır. Uygulamalar, sadece anlatılan değil, sonuçlarıyla görülen bir dönüşüm hedefler. Bu nedenle su tüketimi, girdi kullanımı, enerji verimliliği, verim istikrarı, toprak sağlığı göstergeleri ve kayıt izlenebilirliği gibi parametreler üzerinden ilerleme izlenir. Proje kapanışında hedeflenen çıktı, hassas tarımın yaygınlaştırılmasına dönük uygulanabilir bir yol haritası, savunuculukta kullanılacak net ve kısa politika önerileri, paydaşların ortak taahhüt seti ve sahaya indirilebilir eğitim ve rehber materyalleridir.
TARIMKON’ un bu projeyle verdiği mesaj nettir. Yeşil dönüşüm, tarımın yükü değil, tarımın geleceğe açılan kapısıdır. Hassas tarım, yalnızca teknoloji yatırımı değil, veriye dayalı karar kültürü ve sürdürülebilirlik yönetimidir. Savunuculuk ise sadece söylem değil, sahadan beslenen kanıt, ortak akıl ve ölçülebilir hedeflerle kurumsallaşan bir değişim mekanizmasıdır. Bu proje, Türkiye’nin tarımsal üretim kapasitesini, Yeşil Mutabakatın yeni standartlarıyla uyumlu biçimde güçlendirmeyi, çiftçinin refahını korurken doğayı onaran bir üretim modelini yaygınlaştırmayı ve bu dönüşümü toplumsal sahiplenmeyle kalıcı hale getirmeyi amaçlar.
Abdullah Yiğit-Ankara

France Gazetesi